Geçmişten
günümüze, dünyamızın çevre problemleri daha çok artmış ve su kirliliği, toprak
kirliliği, iklim değişikliği, nesli tükenmekte olan canlı türlerinin
sayılarında artış vb. birçok konu ortaya çıkmıştır. 2021 Dünya Çevre Günü
teması “Ekosistem Restorasyonu” olarak belirlenmiştir.
BM tarafından bu yıl Dünya Çevre Günü’nde
ormanlardan tarım arazilerine, dağların tepesinden denizin derinliklerine kadar
milyarlarca hektarı canlandırma misyonu olan ‘Ekosistem Restorasyonu On Yıl’
girişimi başlatılmaktadır. Ekosistem restorasyonu bozulmuş bir ekosistemin
yapısının ve işlevinin geri kazanılmasından ve onu bilinen veya tahmin edilen
bir önceki duruma döndürülmesinden oluşur. Ekolojik restorasyon,
ekosistem bozulmasını iyileştirmek, nesli tükenmekte olan türleri kurtarmak ve
ekosistem hizmetlerini sağlamak için önemlidir.
Ekosistemlerde
tahribat insan etkiyle meydana gelmektedir. Son günlerde sık sık gündeme gelen UNESCO
tarafından dünyada korunması gereken tabiat varlıkları listesine eklenen, doğal
sit-nitelikli doğal koruma alanı ve kısmen doğal sit-sürdürülebilir koruma ve
kontrollü kullanım alanı olarak tescil edilen İkizdere Vadisindeki ekosistem
tahribatının önlenmesi gerekirken önce tahrip etmek sonrasında ise restorasyonu
tercih edilmektedir. Marmara Denizi’nin İstanbul kıyılarında Mart ayının ikinci
haftasında görülmeye başlayan, Yalova, İzmit Körfezi, Çanakkale ve Balıkesir
kıyılarının ardından Bursa’nın Gemlik ve Mudanya kıyılarını da açık
kahverengine boyayan balıkçıların deniz salyası dediği, alg/plankton patlaması
(müsilaj) Marmara Denizi’nin ekosistemini tehdit etmektedir.
Ekosistemdeki
bozulmalar bir bütün olan çevrenin yapı ve işleyişini olumsuz etkilemekte bazı
varlıkların azalması diğer bazı varlıkların azalmasına ya da artmasına neden olmaktadır.
Madde döngülerinin gerçekleşmesi zorlaşmakta ve sonuçta doğadaki enerji
tükenmeye doğru gitmektedir.